Yeni mezun olmuş
veya kariyerine başka bir yerde devam etmek isteyen herkesin ortak noktası ‘İŞ
ARAYIŞI’. Ne yazık ki ülkemizde kariyer planlarken kendimiz olmaktan ziyade bizden
olmamızı istedikleri kişi olmaya çalışıyoruz. Hangi eğitimi almış olursanız
olun diplomanızı mutlaka satış/pazarlama sertifikalarıyla desteklemelisiniz,
üniversiteden 5 yıllık iş tecrübesiyle mezun olmalısınız zira tecrübesizseniz
işe alınmazsınız, kariyer planlarınız doğrultusunda iş değişikliğimi
düşünüyorsunuz? 10-15 yıl iş tecrübesi ve 29 yaşını geçmemiş olmanız gerekiyor
muhtemelen iki yılda bir yaş yaşlanmalısınız. Bunun gibi birçok şartı yerine
getirebiliyorsanız tebrikler arzu ettiğiniz pozisyon mülakatına
çağrılabilirsiniz.
Artık kendinizi
mülakatta sorulacak olan ‘Sizi neden işe alalım’ ‘Kendinizi 5 yıl sonra nerede
görüyorsunuz’ gibi sorulara hazırlamalısınız. Kesinlikle önceden çalışılmış
cevaplar vermeyin, kendiniz olun ama asla bu pozisyonu ben hak ediyorum
demeyin. Yani hem kendiniz olun hem insan kaynakları ve işverenlerin
istemeyeceği cevaplar vermeyin artık nekadar mümkünse!
Unutmayın iş
aramak tam zamanlı bir iştir hatta işe başladıktan sonra daha az çalışacağınız
söyleyebilirim, önemli olan etkin ve yetkin olmak değil onlarca nereden
alındığı belirsiz sertifikalarınız, yabancı lisanınız, şık bir takımınız
birazda kendinize güveniniz olsun gerisi tam zamanlı özgeçmiş göndermenize
kalmış bir durum. İşe başvuru standartlarına kolayca vakıf olduğumuz için iş
aramaya biraz mesai harcamak yorucu olmasa gerek.
Yukarıdaki
eleştirel dili bırakıp asıl konumuza gelirsek, ülkemizde işverenler kendi
kurumsallaşmalarını tamamlamadıkları halde konu işe alım olduğunda kurumsal bir
firma gibi davranmaktalar. İşe alım yapan yöneticiler kendilerinde olmayan tüm
nitelikleri en düşük pozisyon için başvuranlarda dahi arıyorlar. İş ilanlarını
incelediğiniz zaman 10-15 yıl tecrübe aradıkları yönetici adaylarından ne
mesleki İngilizce nede gelişmiş ofis programları bilgisi isterler ama bu
yöneticiye asistan aradıkları iş ilanlarında sizden istedikleri nitelikler
sayfalarca uzar gider. Firmanın yıllardır yakalayamadığı standartları yeni
pozisyona alınacak kişiyle sağlayabileceklerini düşünürler. Bir örnek vermek
gerekirse ben Hukuk fakultesi mezunu olmakla birlikte 5-6 yılı Avrupa
ülkelerinde olmak üzere 13 yıllık sürüş tecrübesine sahibim orta seviye
İngilizcem var ama basit bir sürücü/şöför ilanındaki nitelikleri dahi
sağlayamıyorum. Gerçekten kurumsallaşmış firmaları ayrı tutarsak geri kalan
işverenler işe aldıkları bir kişiye birçok işi yaptırabilmeyi tercih ediyor. Mesela
makam şoförü alınacak bir yönetici için açılan ilanda ilana başvuranın makam
şoförlüğü, yönetici asistanlığı hatta idari işler elamanı görevlerini yüklenmesini
bekliyorlar. Sizce lisans mezunu idari işlerden anlayan İngilizcesi olan birisi
bu şoför ilanına başvurur mu? Eğer başvuruyorsa emin olun saydığımız
niteliklere sahip değildir. Kısaca özetlemek gerekirse işverenler hangi
pozisyona hangi niteliklerde alım yapacağını kestirmeli ve bu pozisyona şişirme
özgeçmişi olan kişileri değil, işi kendi işi gibi benimseyecek azami performans
sergileyecek kişileri almalı. Şunu unutmamalıyız her iş öğrenilebilir,
tecrübeli olunması bir ayrıcalık değildir, işi uzun vadede kimin iyi yapacağına
odaklanılmalı.
0 Yorumlar