
Ünlü araştırmacılar, insan ve
toplum bilimciler başarılı insanların içinde bulunduğu ruh halini tüm
detaylarına inerek incelemişlerdir. Tüm incelemeler sonucunda vardıkları
spesifik nokta şudur ki yaptığı başarısızlıkları kendi kişisel
yetersizliklerinde gören insan ne kadar çabalasa dahi başarılı olma yolunda dengeli
bir adım atamaz. Esasında başarı konusunda kişisel becerilerle ilintili olmakla
birlikte daha çok optimist yaklaşımdan geçer. Optimist bakış açısı ise insanın tamamen başarıya olan inancından geçer.
Başarılı insanlara bakıldığı zaman bu
insanların yüzde 90’ının duygusal zekâsını iyi yönettiğini görürüz. Kişi
yetenekleri ile birlikte duygusal zekâsını da iyi yönetirse başarıya ulaşmak
kaçınılmazdır.
Ancak bir insan ne kadar donanımlı ve açık
bir duygusal zekâya sahip olursa olsun karşısına çıkan bazı zorluklar başarı
karşısında geçilmesi zor bir bariyer olmaktadır. Bu bariyerler genellikle
toplum ve öz benlik sebebiyle kişinin karşısına çıkar. Başarıya ulaşan kişiler
ise sadece kendi kalplerini ve zihinlerini dinleyerek bunları aşabilirler. Bu
zorlukları irdeleyecek olursak;
Yaş Algısı
Başarı toplumlarda genellikle kişinin yaşı ile özdeşleştirilir. Yani sadece yaşı belli bir noktaya ulaşmış kişilerin başarılı olduğuna inanılır. Ancak başarıya gidilen yolda yaş sadece sayılardan ibarettir. Örneğin, alanında oldukça başarılı genç mimarlar, bilim adamları ve mühendisler insanlığa farklı başarılı işleri ve icatlarıyla katkı sağlamışlar ve iz bırakmışlardır. Önemli şirketlerde çalışan birçok küçük yaşta çalışanın önemli projelerde görev aldığını görmek mümkündür.
Yaşı önemseyen ve başarılı olma yönünde
yaşı takıntı halinde getirenler her zaman başarısız olmuş kimselerdir. Bu tarz
kişilerin başarıya bakış açıları
kendi başarısızlıklarını örtbas etmek için insana yüklediği kendi dünyasında
oluşturdukları algılardır.
Fakir Düşünceliler
Çok ünlü bilinen bir söze göre kişinin en
çok vakit geçirdiği beş kişinin ortalaması olduğu söylenir. Bu yüzden başarıya
gitmek yolunda fakir ve sığ düşünceli insanlar başarının tam aksine sizi
başarısızlığa götürür.
Geçmişin başarılı işlerine bakıldığı zaman
ortak kurulmuş bir işletmenin iki başarılı beynin ürünü olduğu görülür.
Örneğin; Microsoft şirketinden Bill Gates ve hazırlık sınıfından arkadaşı Paul
Allen aynı fikir ve hayallerle başarıya ulaşmış ve insanlığa dev bir isim bırakmış
kimselerdir.
Korku
Korku insanın beynini ve ruhunu kemiren
tehlikeli bir duygudur. Özellikle başarıya ulaşmada karşılaşılan en önemli
engeldir. Korku insanın içinde adeta bir virüs gibi sessizce ilerler. Başarıya
inanmayan insanlar düşüncelerini ortaya koymaktan ve açıklamaktan daima
çekinirler. Tarihte yer edinen milyonlarca başarılı insan korkarak “ya
başarısız olursam? ”diye düşünselerdi insanlığın hizmetine hiç bir şey
bırakamazlardı.
Geçmişte Yapılanlar ve Gelecekte Yapılacaklar
Geçmişte insanın başına gelen negatiflikler ve tekrar eskisi gibi başarısız olma düşüncesi insanı daima başarısızlığa götürür. Şu tanımı unutmamak gerekir; insan denemeden ve sonuçlarını görmeden herhangi bir şeyin nasıl olacağını bilemez. Fakat başarılı insanlar daima bugünü düşünürler ve geleceğe umutla bakarlar.
Başarısız insanlar geleceğe bakış açısı ve
beklentisi onların kendi kendine koyduğu engeldir. Geleceğin nasıl
şekilleneceğini ve bizleri nelerin beklediğini önceden düşünü hayıflanmak
yersizdir. Başarılı olan insanların gayesi gelecekte insanlığın kaderini
değiştirecek ve dünyayı güzelleştirecek yeniliklere imza atmaktır.
2 Yorumlar
Hayatınızda ki engelleri ne zaman basamak olarak kullanırsanız o kadar başarıya ulaşma şansınız yüksektir.
YanıtlayınSilbaşarının asıl sırrı gerçeklerle yaşamayı bilmekte aslında.
YanıtlayınSilinsanlar en küçük olumsuzluklarda hemen pes etme peşinde tabiki bu böyle olmaz. Pes etmek yok