Çocuğunuza Okuma Alışkanlığını Eğlenceli Şekilde Kazandırın
Çocuğunuz okuma-yazmayı öğrendi, tebrikler! Şimdi sıra okuma alışkanlığı kazandırmaya geldi. Bizim birkaç önerimiz olacak. Tiyatral okuma etkinliğinden, düzenli yayınevi ziyaretlerine, olumlama davranışlarına kadar küçük dokunuşlar yapmanız. Bilinçli anne-babalar bu yöntemleri uygulayarak okuma alışkanlığı kazandırma sürecini eğlenceli hale getiriyor. Nasıl mı?Oyuncakları ve Objeleri Kahramanlara Dönüştürün
Günümüzde oldukça moda olan drama eğitimlerini
bilirsiniz. Çoğumuz fiyat almak bahanesiyle bile, evimize yakın semtlerde drama
eğitimi veren kursların araştırması yaparız. Bu eğitimlerin amacı
canlandırmalar, doğaçlamalar yoluyla çocuğun hayal dünyasını
zenginleştirmektir. Grup içinde olması da çocuğun sosyalleşmesine katkı sağlar.
Siz bu eğitimi evde, ailece kitap okuma etkinliği ile birleştirerek vermeye ne
dersiniz? Nasıl mı? Çocuğunuz kitabını okurken evdeki oyuncaklarını gözden
geçirin. Okumaya devam ettiği hikâye kitabına uyanları bir köşeye ayırın. Hayal
gücünüze güvenin. Oyuncakların dışında, evdeki birçok objeyi kullanarak harika
canlandırmalar yapmak mümkün.
Çocuğunuz kitabı bitirdi, harika! Size
anlatmaya başlamadan önce, canlandırma yapacağı zaman kullanacağı oyuncakları
ve eşyaları seçmesini isteyin. Bir köşeye ayırdıklarınızı alternatif olarak
gösterebilirsiniz. Bırakın kendi karar versin. Ona kendisi için küçük bir
tiyatro sahnesi yaratmasını söyleyin. Bu küçük sahnenin dekor sorumlusu da
kendisi olacak. Bırakın çocuğunuz kitabı anlatırken bir yandan da özgürce
canlandırsın. Siz de hikâyenin yardımcı kahramanları olun. Mesela kızınız
‘’Kırmızı Başlıklı Kız’’ kitabını anlatıyor ise kendisi Kırmızı Başlıklı Kız
olsun. Anne olarak Büyükanne, baba olarak Kurt karakterini
canlandırabilirsiniz. Okuma etkinliğine ek olarak yapılan ev tiyatroları
ailenize unutulmaz anılar bırakacak. Sonrasında bir aile fotoğrafı çekilerek,
her zaman hatırlayacağınız harika bir anı da bırakabilirsiniz. Bu etkinlikler
çocuğu ile kaliteli vakit geçirmek isteyen her anne-baba için bulunmaz bir
fırsattır.
Birlikte Kitap Alışverişine Çıkın
Kitap kurdu anne-babalardan değilseniz veya
yorucu bir iş gününden sonra evde sadece dinlenmeye vakit bulabiliyorsanız,
çocuğu kitap okumaya alıştırmak için yaratıcılığınızı harekete geçirmelisiniz.
İşe yayınevlerinin yeni çıkan çocuk kitaplarını takip etmekle başlayın. İnanın
hiç zor değil, teknoloji elinizin altında. İnternet üzerinden kitap satışı
yapan sitelere üye olup, tercihler kısmından ‘’çocuk kitaplarını’’ işaretleyin.
Böylece her hafta yeni çıkan kitapları hakkında bilgi sahibi olursunuz. Hafta
sonları AVM’lerde sırayla giyim mağazalarını gezmek yerine, ailece kitapçıları
da gezmeye vakit ayırın. Eminiz ki çocuğunuzu kimse sizden iyi tanıyamaz. Kimi
çocuk macera kitaplarına ilgi duyar. Kimi prenseslerin şatafatlı hayatlarının
anlatıldığı hikayelere. Bazı çocuklar büyük resimli ve az yazılı kitapları
okumak ister. Bir kısmını da kitap kapağındaki ilginç resimler cezbeder.
Bazıları bir kitabı beğendi mi tüm seriyi okumak ister. Peki, sizin çocuğunuzun
kitap tercihini nedir? Tabii ki biliyorsunuz. Çünkü O sizin çocuğunuz.
Kitapçıda çocuğunuzun ilgi duyabileceği
kitapların bulunduğu standa yönelin. Elinize birkaç kitap alın, merak
uyandırıcı sözlerle çocuğunuzun bu kitapları incelemesine olanak verin.
Gerekirse 10-15 dakika bir kitabın her tarafına baksın. Meraklı bir çocuk ise
bir süre sonra satın almak isteyeceği kitabı bulacaktır.
Dakikada Kaç kelime Okuduğuna Takılmayın
Günümüzde bazı sınıflarda öğretmen için
çocuğun dakikada kaç kelime okuduğu çok önemli. Okuduğu kelime sayısına göre
takdir gören çocukların bir kısmı ilerleyen yaşlarda kitap okumaktan soğuyor.
Çünkü 5. sınıftan sonra bu zorunluluk ortadan kalkıyor ve okumayı zevkli bir
hobi haline getirmeyen ergenler, test kitabı haricinde eline kitap almıyor.
Böyle bir durum yaşamak istemezsiniz. Önerimiz, çocuğunuzun dakikada kaç kelime
okuduğuna takılmayın. Önceliğiniz, ona okuma alışkanlığı kazandırmak olsun.
Severek okuduğu sürece okuduğunu anlar ve okumayı bırakmaz. Okuma hızı da doğal
olarak artar. Bir düşünün, çevrenizde eğitimli kişilerden kaçı okuduğu kitabı
yorumlayabiliyor? Arka kapağındaki özet bilgiyi okumadan veya internetten fikir
edinmeden kaç yetişkin okuduğunu doğru şekilde anlatabiliyor? Çok az, değil mi?
Çünkü ‘’okuduğunu anlayamadan kitap okuyan’’ bir toplum olduk. Çocuğunuz yeter
ki kitabı zevkle okusun ve anlasın, gerisine takılmayın.
Birebir Anlatmalı mı?
Çocuğunuz kitabını okudu ve size anlatmak
istedi. Anlatırken kitabın her ayrıntısını anlatamıyor, hatta dışına mı
çıkıyor? Bambaşka kahramanlar, yerler mi işin içine girmeye başladı? Kafanızda
neler uçuştuğunu tahmin edebiliyoruz. ‘’Yoksa dikkat eksikliği mi var?’’,
‘’Neden şurasını atladı ki?’’. Panik yok, sakin olun. Uyararak anlattığını
düzeltmeye kalkmayın. Çocuğunuz kendi hayal dünyasıyla harmanlayarak öyküleri
yeniden canlandırıyor olabilir. Ayrıca kahramanları da karıştırmış olabilir,
çok normal. Siz de çocukken yapmadınız mı? Okuduğunu ana hatlarıyla anlatması
yeterli. Cümle cümle, tüm ayrıntılarıyla anlatmasını beklemeyin. Kitabın dışına
çıkmaya başladığında sert şekilde uyarmak, çocuğu bir anda kitap okumaktan ve
size anlatmaktan soğutabilir. Yumuşak bir dille, ‘’Pinokyo nereye gidiyordu?’’
veya ‘’Elmayı yiyen Cindirella mı, Pamuk Prenses mi?’’ gibi küçük
yönlendirmeler yapabilirsiniz. Böylece çocuğa yanlış yaptığı ve bunun
onaylanmadığı kaygısını yaşatmadan, işleri rayına koyabilirsiniz.
Çocuğunuzla keyifli ve kaliteli zaman
geçirmeniz dileğiyle.
0 Yorumlar