Aslında çalışan kadın toplumda genellikle
beden gücünden ziyade beyin ve zekâ gücünün ağırlıklı olduğu işlerde çalışıyor.
Artan kadın nüfus oranı ile birlikte her geçen yıl kadın çalışan oranının
arttığı biliniyor. Böylelikle kadın eğitimini ve zekâsını kullanarak farklı
mesleklerde iş sahibi olabiliyor ve topluma hizmet veriyor.
Kadının iş hayatına atılmasıyla birlikte
geçmişten günümüze birçok nedenden dolayı kadın iş dünyasında çeşitli
engellerle karşılaşıyor. Özellikle cinsiyetçi yaklaşım, erkeklerin kadının
yükselişinden doğan hırsı, çocuk sahibi olmak, düşük ücretler gibi engeller
kadının karşılaştığı engellere örnek olarak gösterilebilir.
Son yıllarda bazı kesimlerin çalışan kadına karşı olan bakış açıları çok eksik
ve yanlış perspektiflerle toplumda yer alıyor. Kadının çalışarak evini, eşini
ve çocuklarını ihmal ettiği söyleniyor. Kadının bağımsızlaştırılmaya
çalıştırıldığı ve böylelikle doyumsuz olduğu iddia ediliyor. Hatta erkeklerin
de çevrelerinde gördüğü çalışan kadınlar yüzünden iffet ve ahlakının bozulduğu
düşüncesi topluma zorla empoze edilmeye çalışılıyor. Erkeklerin işlediği
günahların sorumlusu olarak çalışan kadınlar görülüyor.
Kadın bütün bu engel ve dayatmalara rağmen
toplumun çalışan kadına bakış açısını, kadını nasıl gördüğünü geride bırakarak
iş dünyasında her daim yerini almaya ve varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Çalışan kadınlar emeği ve alın teri karşılığında kazandıkları para ile hem aile
bütçesine katkıda bulunuyorlar hem de topluma faydalı bir birey olmanın gururunu
yaşıyorlar. Sosyal çevresi genişleyen ve ekonomik açıdan kendi ayakları
üzerinde duran kadın toplumun belli kesimlerinde ortaya çıkan cinsiyet
kalıplarını yıkmada zorlansa dahi iş ve aile hayatını ayakta tutmaya çalışıyor.
Peki, bu kalıplaşmış düşüncelerin ve tek
bir cinsiyet üzerinden konuşmanın kaynağı nereden geliyor olabilir? Tabiki
sadece evde oturan, çocuğuna bakan, anne olan kadının toplum tarafından iyi ve
ahlaklı olarak algılandığı anti-kapitalist düşünceler sebebiyle ortaya çıkıyor.
Kadının dışarıda çalışmasıyla birlikte yanlış yollarda ilerlediği düşünülerek
kadın itibarsızlaştırılıyor. Toplumlarda bu tarz zihniyetlerin çoğalması kadını
adeta ötekileştiriyor. Çalışan kadında bir annedir, eştir çocuğuna bakar ve ev
işlerini çalışan kadınlar da yapar. Çalışan kadın aynı zamanda bir ev
hanımıdır, danışmandır, antrenördür, bakıcıdır kısacası çalışan bir kadında
evi, eşi ve çocukları için her şeydir.
Çalışan kadın ve erkek dünya üzerinde iş ve
aile hukukunun belirttiği kurallara bağlı olarak ekonomik hak ve özgürlüklere
sahiptir. Bu sebeple iş dünyasında kadının hakları ile erkeğin hakları ayrı
düşünülemez ve kadın daha düşük şart ve imkânlarla çalışmaya maruz bırakılamaz.
Ancak durum nasıl olursa olsun bilindiği gibi bir ülkede kadın istihdamı ne kadar
fazla olursa o ülke o kadar kalkınır ve gelişir. Modern ve teknolojik dünyanın
ilerlemesiyle birlikte kadının iş gücüne katılımını teşvik etmek amacıyla
birçok görevde yer alması için çeşitli projelerle kadınlar daha fazla
desteklenmektedir.
Devletimizin son yıllarda çalışan anneler
için çıkardığı kanunlar ve kadının çalışmasını destekleyen yenilikler çalışan
anne açısından şartları daha yararlı ve olumlu kılmıştır. Çalışan anneye doğum
izni, süt parası, kreş desteği ve bunun gibi imkânlar çalışan annenin iş
dünyasındaki pozisyonuna devam edebilmesi için gerekli ve faydalı teşviklerdir.
7 Yorumlar
Kadın toplumda ne kadar aktifse o kadar toplum gelişir büyür ve ilerleme sağlar bu yüzden kadının toplumdaki yerine saygı göstemeli ayrıca kadının çalışma hayatında olmasından dolayı mutluluk duyulmalıdır.
YanıtlayınSilBiz kadınlar toplumda her zaman yer edinmiş ve etmeye devam ediyoruz fakat kadınlara hala cinsiyetçi yaklaşımlar yüzünden tam olarak türkiye toplumunda kendimize iş hayatında yer bulamıyoruz. Bu yüzden bu cinsiyetçi yaklaşımdan tam anlamıyla vazgeçildiğine kadınlar tam anlamıyla iş hayatına katılmış olacaklardır.
YanıtlayınSilAslında kadın iş hayatına girince erkeklerde iş bulma oranı çok azaldı.
YanıtlayınSilAyrıca genelde kadınlar işlemler yaparken erkekler sadece iş gücü yani üretim hizmeti veriyor. fabrika falan buda bence sorun
kadınlar toplumu geliştirir eğer sen kadına değer vermezsen hiç bir şekil gelişim sağlayamazsın. Bu yüzden kadın çalışmalı kadın geliştirmeli
YanıtlayınSilKadın bir milletin bel kemiğidir eğer bel kemiğiniz ağrırsa hep yerinizde uzanırsınız.
YanıtlayınSilKısacası kadına değer vermeyen toplumların şuan ki halleri gözler önünde
Kadın hayatın kendisidir. BU yüzden kadına değer vermeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur.
YanıtlayınSilKadın hakları aslında çok dikkat edilmesi gereken konulardan.
YanıtlayınSilneden mi çünkü dikkat ederseniz fark edeceksiniz kadını 2. plana atmış tüm toplumlar hep ikinci plan toplum olarak kalmaya devam etmiştir. O yüzden kadına saygı göstermelidir.