
Madde 15: Temel hak ve Hürriyetlerin Kullanımının Durdurulması
Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun
gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
tedbirler alınabilir.
Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna
uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına,
maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce
ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve
cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar
kimse suçlu sayılamaz.
Madde 16: Yabancıların Durumu
Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası
hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
Madde 42: Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında
Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve
öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve
öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası
andlaşma hükümleri saklıdır.
Madde 90: Milletlerarası Andlaşmaları Uygun Bulma
Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve
milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi
bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme
getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet
haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde
bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları
ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya
idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu
yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin
haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların
yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar
kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa
Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
Anayasanın 90. maddesinin açıklaması:
Anayasanın 90. maddesi uluslar arası andlaşmaların yasalarla
çatışması durumunda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslar arası
andlaşmaların yasaların üstünde olacağını belirtmiştir. Buradan hareketle temel
hak ve özgürlükler dışında yapılan milletlerarası andlaşmaların yasalarla eşit
olduğunu söylemek doğru olacaktır.
Bu bağlamda temel hak ve özgürlükler dışında yapılan bir
andlaşma ile bir yasanın çatışması durumunda uluslar arası sorumluluk
sorunlarına yol açsa da iç hukukumuzda geçerli olacaktır.
Madde 92: Savaş Hali İlanı ve Silahlı Kuvvet Kullanılmasına İzin Verme
Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali
ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya
milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin
Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken
ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet
kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde
Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
Türk Yargı Organları Kararları
Türk yargı organlarının kararlarına bakıldığı zaman uluslararası
hukuk kurallarının iç hukuk düzenimizde hüküm doğurması konusunda açık bir
durum yoktur. Fakat, kimi yargı organları kararları, usulüne uygun yürürlüğe
konmuş andlaşmalar dışında, yapılageliş niteliğindeki uluslararası hukuk
kurallarına da iç hukuk düzenimizde doğrudan etkiler tanıdığı yönünde
değerlendirilebilecek birtakım hükümler içermektedir.
0 Yorumlar